Describe Of Books Az
Title | : | Az |
Author | : | Hakan Günday |
Book Format | : | Paperback |
Book Edition | : | Anniversary Edition |
Pages | : | Pages: 355 pages |
Published | : | April 2011 (first published 2011) |
Categories | : | Asian Literature. Turkish Literature. Cultural. Turkish. Fiction |

Hakan Günday
Paperback | Pages: 355 pages Rating: 4.01 | 4196 Users | 224 Reviews
Chronicle Conducive To Books Az
11 yaşında bir tarikat şeyhinin oğluyla evlendirilen korucu kızı Derdâ ile hapisteki bir gaspçının aynı yaştaki oğlu “mezarlık çocuğu” Derda’nın bir mezarlıkta kesişen hayatlarının, bu iki çocuğu kırk yıl boyunca her tür şiddetle yontup birbirlerine hazırlayışının, (bütün anlamlarıyla) Yazı’nın bu iki çocuğu birleştirmesinin hikâyesi. Çocuk şiddeti, hayatın şiddeti, aşkın şiddeti, inancın şiddeti, hırsın şiddeti üzerine, A’dan Z’ye şiddet üzerine, dilin ve yazının şiddetiyle bir roman…Point Books Concering Az
Original Title: | AZ ISBN13 9786050900682 |
Edition Language: | Turkish |
Rating Of Books Az
Ratings: 4.01 From 4196 Users | 224 ReviewsColumn Of Books Az
bana kalsa tek yıldız, çünkü oğlan çocuğu edebiyatı gerçekten sevmiyorum. diğer yıldız hediye edenin hatırasına, talihsiz bir hediye olsa da...Dili sert ve acımasız.Üslubu sahte miydi yoksa samimi mi orasını anlayamadan bitti kitap.Sanırım tesadüflere bu kadar yer verildiğini en son ilk Türk romanlarında görmüşüzdür.Okumazsanız pek bir şey kaybedeceğinizi sanmıyorum.Ancak okursanız sıkılmaz ve merakla okursunuz.Tek iyi yönü buydu sanırım.Vasat ve basit bir roman.
Kitap ile ilgili karışık duygular içerisinde olmakla birlikte genel hatları ile kendini okutan bir kitap. Gerek konusu gerek ise içerisinde yaşananların toplum arasındaki yadsınamaz bir yargıya neden olabilir. Belirli kısımlarının beni gereğinden fazla rahatsız ettiğini, onun dışında ise asolan yazarın bunları normalize ediyormuşçasına olan tavrı biraz ürkütücü. Ama konusu dışında değerlendirildiğinde, başlangıcı ve sonu arasında kısa sürede okunabilir, dili gayet akıcı bir kitap.

İçinize bir taş, boğazınıza bir düğüm yerleşiyor okurken. Kurgu olduğunu bilsenizde Yatırcalı Derda'nin ülkemizin acı gerçeklerinden olduğunu içten içe biliyorsunuz. Sarsan, içinizi burkan, birşeyler yapmak istemenize neden olan bu kitabı kötü bir gününüzde yada kötü bir ruh halinizdeyken okumayın. Daha da kötü yapabilir.. Tabiki okumamak bilmemek 11 yaşında kız çocuklarının oyun oynayacakları yaşta evlendirilmelerini değiştirmiyor. Yazacak o kadar AZ ama çok şey var ki..
okuduğum beşinci ve tartışmasız en muhteşem Hakan Günday kitabıydı. kitabın ilk sayfalarında Derdâ oldum, ortasında Derda oldum. bazı yerlerinde bu acıların gerçekten çok da uzak olmayan yerlerde yaşandığı "tokat gibi" suratıma çarpınca kendimi suçlu hissettim. çok az kitabı uykumda bile düşünürüm ve bu onlardan biri oldu. eğer herkesin gözünü yummayı tercih ettiği bir sürü şiddetle ve kendinizle yüzleşmeye cesaretiniz yoksa boşuna başlamayın derim.
Dili ve anlatımı çok başarılı, oldukça sürükleyici olmasına rağmen kitaptaki tesadüf sayısı gerçeklikten oldukça uzak. Bu kadar tesadüfi olayın peş peşe sıralandığı kitaplardan çok hoşlanmadığım için bu şekilde düşünüyor olabilirim. Ayrıca üslup ve konu oldukça şiddetli ve bazı yerlerde rahatsızlık verici boyutlara ulaşıyor.
okurken kaç kere mide bulantısı ile kenara bıraktığımı hatırlamıyorum, bünyem bu kadar herkesce bilindik lakin yine de kendi içinde gizli saklı işleri bu kadar çarpıcı ve acımasız bir dil ile özetlenmesine alışık değilmiş demekki. eğer bu kitabı okumadan önce Oğuz Atay'ı tanımamışsanız ve özellikle tutunamayanları okumamışsanız elinize almayın derim, çünkü eğer ben daha önce okumamış olsaydım, kendimi hem çok suçlu hem de çok kötü hissederdim. hikayenin tamamı tesadüflere dayalı olmasaydı daha
0 Comments:
Post a Comment
Note: Only a member of this blog may post a comment.